Her ne kadar İzmirli bir annenin çocuğu olsam da, köklerim Urla’ya yerleşip tarımla ilgilense de ben ot insanı olamadım... Otuzumdan sonra bir şeyleri merak etmemle başladı pekçok şey. Örneğin pazar tezgahlarında demet halinde bir arada gördüğüm otları tanıyabiliyordum da nasıl oluyordu tüm gün arazide olmama rağmen gözüme çarpmıyorlardı? Yoksa otları arazide gördüğümde tanımıyor muydum? Zehirli olanları var mıydı? Topladıklarımla kaç çeşit yemek yapabilirdim?
Uzun zamandır soranlarınız var, 'son hasadın zeytinyağı ne zaman satışa çıkacak?' diye... Üzülerek söylüyoruz, 2015 yılının hasadını satışa çıkarmayacağız. Biliyorsunuz her seferinde zeytinyağımızı satışa çıkarmadan önce analiz ettiririz. Bunun en büyük nedeni kendi imalathanemiz olmadığı için başka fabrikalarla çalışmak zorunda kalmamızdır. Biz ürettiğimiz zeytinden eminiz ama zeytinyağı üretimi çok aşamalı bir süreçtir.
Alaçatı’da bu hafta sonu gerçekleşecek olan Uluslararası Kaybolan Lezzetler Festivali için geri sayım başladı. Uzun zamandır hazırlanıyoruz. Hatta sadece bu festivalde tezgahta görebileceğiniz askıda sabunlar yaptık. Bir arkadaşımın “oda kokusu yapmalısın” ısrarları sonucu, oda kokusu olmaz ama banyoya koyduğunda kokusu ile havasını değiştirecek bir sabun yapabilirim diye düşündüm. İşte askıda sabun böyle ortaya çıktı. Koku olarak Musk seçtik. Şimdiye kadar hiçbir kişisel bakım ürününde seçmediğim tarzda bir koku ama bu sefer bir değişiklik yapalım dedim.
Bizim açımızdan yepyeni bir alana girdik. Tarım ile ilgilenmekte zor, ama bu iş bambaşka! Sabun, hele ki sıvı sabun, duş jeli, vücut kremi konusu sabır isteyen, karışık ve çok araştırılması gereken konular. Her bir ürün için uzun ve çok yönlü araştırma-geliştirme yapılması gerekiyor. Esansıydı, aldığı şekildi, ambalajı, etiketi, bakanlık izinleri derken yeni ve zorlu bir sektöre girmiş oluyorsunuz.
Ben de işin içine girince anladım. Sadece lavantalı sıvı sabunumuz için 8 farklı lavanta esansı denedik. Kendi aralarında bile farklılaştıklarını, bir çiçeğin, bir bitkinin birden fazla kokusu olabileceğini hiç düşünmemiştim.
Nasıl bilelim? Hiç anlatılmıyor. Bence bakanlıkların bu konuda çalışma yapması, halkı bilinçlendirmesi gerekir. Öncelikle, zeytinyağı gibi ürünlerde muhakkak ürünün işlendiği tesisin adına, kayıt numarasına, adres ve iletişim bilgilerine, üretim parti ve seri numarasına, son kullanma tarihine bakmalısınız.